5 Ekim 2009 Pazartesi

nerde kalmıştım..





aslında kaç gündür bloga bakıp çıkıyorum yazasım gelmedi bir türlü. Şimdi de pek yok ama artık bu kadar atalet yeter.
Dürdanemin yavrularının adını HANS;PETER;BRİEGEL(Futbolcunun birinin adıydı) koymuştuk.Bir yavrusu daha vardı ama o malesef balkondan düşerek öldü:(. çok tatlılardı.Ben okula başlayınca çalmışlar kedileri.Sonra her sene doğum yaptı dürdane anma çoğu ölü doğum oluyordu. son doğumundan bir hafta sonra ben üni. kazanıp gittikten 2 ay kadar sonra vefat etti:( Onun doğumunda yardımcı olmuştum ama kendisinde bir tuhaflık olduğunu anlamıştım.Yavrulardan ikisi ölü doğdu ikisini de kabul etmedi.Ben de yavruları komşunuzun kızının yeni doğum yapan kedisine evlatlık verdim.Kedicik kabullenmişti yavruları ,ama malesef onları da erkek kedi boğarak öldürdü.
Okulu kazanıp gittiğimde 1 ay hiç durmadan hergün annemleri ve dürdaneyi özlediğim için ağlardım.Öldüğünü öğrendiğimde daha çok ağladım:((
evet,dürdaneden sonra fetret dönemi yaşadım.Evelendikten 1 ay sonra soğuk sonbahar günlerinde önüme çıkan minicik bir kediyle tekrar başladı neşeli günler.Bu kedim ve arada birkaç kedimden sonra beni kalbimden yaralayan kedime açtım evimin kapılarını..GÜMÜŞ'e...
Gümüş de minicikti kapımızda onu bulduğumuzda, patileri hafif tüysüzdü ,ilk zaman korkmuştum hastalıklı diye ama zamanla şipşirin oluverdi.çok tatlı ve de çok anlayışlıydı.
iki aylık var yok birşeydi.Altı aylık olduğu zamanlar 40 günlük mecburi şehir dışına gitmemiz gerekiyordu,Gümüşü çok sevdiğimiz hayvan dostu bir amcaya emanet edip gittik, benim burnumda tüttü resmen.Daha o zaman adı gümüş değil ben adın ı başka birşey koymuştum.Emanetçi amcamız koymuş ona gümüş ismini.Bizim de hoşumuza gitti.gümüş oldu.
Fazla uzun yazıp da sizi bunaltmayayım arkası yarın diyelim tekrar:))
NOT: resim kedim gümüşe aittir.